RUSYA’DA RUŞÇA BİLMEYEN TOPLULUK NGANASANLAR

30-10-2025, 11:04           
RUSYA’DA RUŞÇA BİLMEYEN TOPLULUK NGANASANLAR
Soğuğun ve sessizliğin hüküm sürdüğü Kuzey Sibirya'nın engin dondurucu kıyılarında , zamanın akışına direnen yerli bir topluluk var: Nganasanlar. Böylesine uzak bir bölge ve bu kadar aşırı soğuk koşullarda yaşayan bu topluluk bölgenin hakim dili olan Rusça’yı kullanmıyor.
Rusya'nın Krasnoyarsk bölgesindeki Taymyr Yarımadası'nın antik sakinleri olan Nganasanlar, bin yılı aşkın süredir memleketleriyle derin bir bağ kurdu. Yenisey Nehri havzasından kuzeye doğru genişlediler, Evenki ve Dolganlar gibi diğer topluluklarla uyum sağlayıp ilişkiler kurdular. Yüzyıllar boyunca bu bağlar geleneklerini zenginleştirdi ve çeşitlendirdi.
Nganasan'ların yaşamı doğanın etrafında dönüyor. Avlanma, balıkçılık ve ren geyiği yetiştiriciliğine bağlı olarak gezegendeki en kötü iklimlerden birinde hayatta kalmalarını sağlayan yetenekler ve teknikler geliştirdiler. Ancak fiziksel hayatta kalmanın ötesinde; ruhsallıkları, şamanizm ve animist inançlar içinde kök salmış, onlara etraflarındaki dünyayla özel bir bağlantı kurmayı sağlamıştır. Rüzgarın sesi, bir hayvanın her hareketi bir mesajdır, bir işarettir. Ve her şey bir ruha sahiptir.
Rusça'nın bölgedeki hakimiyetine rağmen, Nganasan dili,Ural dil ailesinin bir parçası olarak hala yaşamaktadır. Ancak, ana dilleri yerine Rusça öğrenmeyi tercih eden birçok gençle birlikte bu dil yok olma tehlikeli ile karşı karşıya.
Topluluğun içinde bazıları modern topluma girmemeyi seçmektedir.
Sanat açısından Nganasanlar, her tasarımın bir hikaye, bir efsane ya da bir gelenek anlattığı fildişi oyma ve giysi yapımında etkileyici bir yetenek sergiliyor. Ayrıca Taymyr Yarımadası'nda keşfedilen mağara resimleri bize geçmişe ait bir içgörü kazandırıyor. Tasvirler arasında av sahneleri, hayvanlar ve günlük yaşam konuları bulunmaktadır.
Ancak göçebe yaşam zorluklarla doludur. Ren geyiği sürülerini takip eden mevsimsel göç ile Nganasanlar, tahta ve hayvan derilerinden yapılmış, kolayca kurulan ve parçalanan "chum" veya "yaranga" adı verilen çadırları kullanarak akıcı bir yaşam tarzı benimsemişlerdir.
Güçlü ve uyum sağlayabilirliklerine rağmen Nganasanlar modern dünyada tehditlerle karşı karşıya. Şehirleşme, iklim değişikliği geleneksel yaşam tarzlarını tehlikeye atıyor.
Hayatta kalmaları için gerekli olan ateşin aynı zamanda kültürlerinde derin bir anlamı vardır. Ateş; ısı ve ışık sağlar, kötü ruhlardan korur ve dini ritüellerin merkezini oluşturur. Ren geyikleri, yiyecek ve giysi kaynağı olmasının ötesinde, festivallerde ve ritüellerde kullanılır.
Nganasanlar dünyamızdaki zengin ve çeşitli kültürlerin yaşayan bir tanığıdır. Modern çağda zorluklarla yüzleştikçe geleneklerinin korunması ve desteklenmesi şart. Sürekli değişen bir dünyada bir arada yaşamanın ve çeşitliliğe değer vermenin önemini hatırlatıyorlar.
Yazı ✍️: Bilhan Akkaya












Teref.az © 2015
TEREF - XOCANIN BLOQU günün siyasi və sosial hadisələrinə münasibət bildirən bir şəxsi BLOQDUR. Heç bir MEDİA statusuna və jurnalist hüquqlarına iddialı olmayan ictimai fəal olaraq hadisələrə şəxsi münasibətimizi bildirərərkən, sosial media məlumatlarındanda istifadə edirik! Nurəddin Xoca
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.
E-mail: [email protected]